Herkes Okusun!

Sevgili okurlar, bu yazımda hukuki bir konuya değinmeyeceğim. Bu yazımda acılarımıza değineceğim. Yazımı yazdığım günden 3 gün önce Başak Cengiz öldürüldü. Öncesinde ve sonrasında da niceleri… “Anıt Sayaç”ın vermiş olduğu bilgilere göre bu an itibari ile 2021 yılında 310 kadın sevgilisi, kocası veya sokaktan geçen tanımadığı bir erkek tarafından bile öldürüldü! Sen kadınsın, güçsüzsün, seni dişime göre buldum demeye gelen savunmalar gördük! Eksi durummuş gibi, kadın olmamız eksi bir durummuş, hayata 1-0 yenik başlamamızın sebebiymiş gibi empoze etmeye çalıştılar, çalışıyorlar! 310, SAYI DEĞİL Söylerken kolay, verileri okurken zor. “Anıt Sayaç” ı açın. Öldürülen kadınların ölümüne dair bilgileri görüntüleyebiliyorsunuz. Birbirinden farklı ölüm sebepleri, öldürülüş şekilleri, yaş grupları… Bu kadın kardeşlerimin hepsi şiddet sebebi ile öldürülen kadınlar. Manevi şiddet sebebi ile intihar eden kadınların isimleri de bu listede var mı bilmiyorum. Yaptığım araştırmada böyle bir duruma denk gelmedim. Lakin olmalı! Şiddetin sadece dayak, yumruk, silah ile olmadığını, psikolojik şiddetin de kadında derin yaralar açtığını, yaşama isteğini bırakmadığını halk anlamalı. Utanın! 310 tane güneş batırdınız, insanlardan utanın! BENİM YERİM, SENİN BAŞININ ÜZERİ! Kadınların psikolojik, maddi, fiziki şiddet ile karşı karşıya gelme durumu küçük yaşlardan itibaren başlamakta ve nesilden nesile de bu şekilde aktarılmaktadır. Erkek çocuğunda, yakın çevresinden (dede, amca, dayı, baba, komşu vs.) almış olduğu uygulamalı öğretimin belli bir yaşa kadar taklit, belirli bir dönemden sonra ise karakterleşme şeklinde karşımıza çıktığını görürüz. Erkeğin, toplum içinde “Kadına vurulur mu kardeşim?” şeklinde kendini adam gösterme çabası bizleri yaşatmıyor! Biz kadınları, evinizdeki, çevrenizdeki erkek çocuklarını eğitmeniz, onlara insanca ve biz kadınlar ile yaşamayı öğretmeniz yaşatıyor. Elinizde bulunan maddi imkanları sorumlu olduğunuz kadınlarla paylaşmanız, ev işlerinden sorumlu robot gibi görmemeniz, eve geldiğinizde “Nasılsın?” deyişleriniz yaşatıyor. Sadece nefes yaşatmıyor bizleri. KABULLENME! KABULLENMEK ZORUNDA BIRAKMA! “Özür diledi, pişman, artık sen de uzatma” bu cümleyi sadece erkek değil aynı zamanda hemcinslerimden duymak beni ürpertiyor. Fiziksel şiddet uygulamanın gerçekten kolay bir şey olamayacağını düşünüyorum. Karakterinde olmayan bir erkeğe rol icabı olsa bile bir kadını darp ettirmek zordur. Karakterinde şiddet yatan bir erkek ile mağdur kadını “gönlü kabullenmemesine rağmen” aynı ortamda bulundurmak ölümün kapılarını açmaktadır. Maddi yetersizliği olan kadın sayımızın düşmesi, kadının iş dünyasında aktif rol oynaması bu sebepten çok önemlidir. Anlatmış olduğum erkekler için hiçbir zaman ne konuşmalarımda ne de yazımda adam kelimesini kullanmadım, kullanmayacağım. Çünkü bu kişiler, bu erkekler sadece cinsiyet taşıyan, ahlaki değer nedir bilmeyen, vicdansız, nefes alan varlıklardır. İnanma kadın kardeşim! BİR KERE YAPAN BİR DAHA YAPAR…

İLETİŞİME GEÇ!

GELECEK
DAVA SÜRECİNİZİ
BİRLİKTE YÜRÜTELİM.